İstanbulspor

Basından

Muhammed Demirci´yi rahat Bırakın - 18.02.2016

Ülkemizden bir başarı hikayesi okumaya ne dersiniz? Türkiye'de profesyonel liglerde en az yenilgi alan ve kalesinde en az gol gören takımının İstanbulspor olduğunu biliyor muydunuz? O zaman sizi bu röportaja okumaya davet ediyoruz.

SPORCOPE ÖZEL RÖPORTAJ – 2. Lig'deki ilk senesinde 22 maçta yalnızca 1 yenilgi alan ve 11 gol yiyen İstanbulspor, topladığı 49 puanla lider durumda bulunuyor.

 

Ligin en düşük bütçeli takımlarından olan İstanbulspor, teknik direktör Yalçın Koşukavak idaresinde bir rüyayı gerçekleştirmeye çalışıyor. Yalnızca Sarıalioğlu Ailesi'nin desteğiyle ayakta duran Sarı siyahlılar diğer rakipleri gibi belediye ya da sponsor desteği olmadan şampiyonluk mücadelesini sürdürüyor.

İki yıl üst üste şampiyonluk kazanarak 1. Lig'e çıkmayı hedefleyen İstanbulspor, 21,5 yaş ortalaması ile Türk futboluna yeni yetenekler kazandırmaya da çalışıyor. Sarı siyahlılar, dünyanın en meşhur ve kalabalık şehirlerinden birinin adını taşımasına rağmen taraftar desteğinden de mahrum.

Yalçın Koşukavak, kulüp için bir teknik direktörden daha fazla anlam taşıyor. Tesislerde kalan ve 24 saatini takımla geçiren Koşukavak, hem teknik direktör hem CEO hem de mutfaktaki çatal kaşığı uygun fiyata almaya çalışan kişi.

İşte teknik direktör Yalçın Koşukavak ile gerçekleştirdiğimiz röportaj:

“BAŞARI İLLA Kİ PAHALI KADROLARLA OLMAZ”

-Takımın başına sezon başında geçtiniz. 2. Lig'e yeni çıkmış bir takım, 21,5 yaş ortalaması ile bu başarıyı nasıl yakaladı?
Sezon başında takımın başına geldiğimde, U21 kadrosu ve 3. Lig oyuncuları vardı, bugün 22 tane 2. Lig oyuncumuz var. Geçen seneki kadrodan 7 kişiyi tuttuk, diğer oyuncuları gönderdik. 14 oyuncu sezon başında, 5-6 transfer de devre arasında yaptık. Önce potansiyelli oyuncularla ilgilendim. Buraya aldığım oyuncuların çoğu 3. Lig'de oynamış, kalanların ise profesyonel ligde maçı bile yoktu. Oyuncunun potansiyelini açığa çıkarmak, becerili antrenörün işidir diye düşündüm. Geliştirebileceğim, çıkış arayan oyuncuları aldım. Kadromuzu bu mantalite ile kurduk. Futbolcuları birlikte hareket etmek, takım olarak bir hedefe koşmaya inandırdık. İstanbulspor, hücumda da defansta da birlikte oynayan çok kompakt bir takım. Sezon başında tasarladığımızı bugün uyguluyoruz. Kolay olmadı ama bugün çok şükür başarılıyız.

Her ihtimale hazırdık; 10 kişi kalacağımız maçların hazırlığını bile sezon başında yaptık. Bu takım 7 maç, 10 kişi oynadı ve çoğunda da 40-50 dakika eksik devam ettik. 5'ini kazandık, 2'sinde berabere kaldık. Başarı detayda gizlidir.

Bu başarımızda en büyük pay sahibi tabii ki İstanbulspor'u yeniden ayağa kaldırmak isteyen Sarıalioğlu Ailesi'nindir. Kendi kira gelirleriyle şu an bulunduğumuz tesisleri 5-6 senede yaptılar. Sezon başında buraya geldiğimde, 2. Lig'te bir takım için yeterli koşullar yoktu, malzemeler yetersizdi ve sahalarımız çok iyi durumda değildi. Başkandan rica ettim, İstanbulspor'u sezon başı kampına götürmedim. Bugün en küçük ölçekli kampta 100 bin lira gidiyor. Bu parayla tesisteki zorunlu ihtiyaçları karşıladık. 70 bin liraya fitness salonu yaptık, kalan paraya antrenör çalışma odası, bilgisayarlar ve antrenman araç gereçleri aldık. Artık İstanbulspor, bir oyuncuyu geliştirecek fiziki şartlara sahip. Başarı illa ki pahalı kadrolarla olmaz. Bugün geldiğimiz yerle bunu ispatladığımızı düşünüyorum.
 

Fanatik - 13.02.2010

fanatik

Fotomaç - 10.02.2010

fotomac